İyot eksikliği önlenebilir zeka geriliğinin önde gelen nedenlerinden biridir. Kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz etkiler.
İyot yetersizliğine bağlı hastalıklarda özellikle doğurganlık çağındaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklar risk altındadır. Bebek ve çocuklarda; büyüme ve gelişme geriliğine, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13.5 puan daha düşük olmasına neden olur. İyot yetersizliği gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artışa neden olduğu gibi her yaş grubunda guatr hastalığına neden olabilmektedir.
Önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik olarak, 1994 yılından beri Kurumumuz-UNICEF işbirliğinde “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyot lanması Programı” yürütülmektedir.
1998 yılında hazırlanan tuz tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyot ile zenginleştirilmesi sağlanmıştır. Bu tebliğe göre sofra tuzu: Doğrudan son tüketiciye sunulan, ince öğütülmüş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş işlenmiş tuzu tanımlamaktadır. Sofra tuzuna 25-40 mg/kg oranında potasyum iyodat katılması zorunludur.
Eğitim, bilgilendirme, bilinçlendirme, izleme ve denetimler ile iyotlu tuz kullanımında artış görülmüştür. 1995 yılında yapılan çalışmada iyotlu tuz kullanım oranı 18,2 iken bu sayı 2008 yılında 85,4’e yükselmiştir.(Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması)
Ülkemizde iyotlu tuz kullanımını yaygınlaştırmak, toplum bilinci oluşturmak ve 81 il bazında konuyu gündeme getirmek amacı ile Haziran ayının ilk haftası (1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıkları Haftası olarak belirlenmiştir. Hafta boyunca tüm illerimizde halka yönelik çeşitli etkinliklerle konunun önemi aktarılmaktadır. Bu çalışmalarla iyotlu tuz kullanımında elde edilen başarının devam etmesi amaçlanmaktadır.